2025 Yılında Hem Sıfır Kilometre Hem de İkinci El Otomotiv Pazarı Büyüme İvmesini Koruması Öngörülüyor
2024 yılında otomotiv sektörü olarak oldukça ilginç bir pazar seyri yaşandı. Yılın başında beklentinin üzerinde bir tempo elde edildi. İlk 11 ayını geride bıraktığımızda 1 milyon adetleri aşan bir pazar hacmi oluştu ve ardından sektörün en hareketli olduğu Aralık ayına girildi. Toyota Pazarlama Türkiye CEO’su Ali Haydart Bozkurt şöyle devam etti:
“Özellikle ilk 3 ayda ÖTV muaf araçların satışlarıyla hızlı başlayan pazar, GSR II yönetmeliklerinin devreye alınmasıyla farklı bir döneme girdi. Normal şartlarda 14 ayda satılması beklenen GSR I paketli araçların satışlarının 3 ay gibi kısa sürede satılması gerekliliği, markaların büyük kampanyalarla pazarı hareketlendirmesini sağladı. 2023 yılı Türkiye otomotiv pazarı 1 milyon 232 bin adetle kapanmıştı. Yılın son ayında da bu tempoyla devam edeceğini düşündüğümüzde, 2024 yılının geçtiğimiz sene ile paralel bir adette sonuçlanacağı görünüyor. Böylece krediye ulaşmadaki mevcut zorluklara ve maliyetlere rağmen rekor bir seyir olduğunu söyleyebiliriz.”
2025 tahminleri ve genel pazar öngörüleri
2024 yılı içerisinde yaşanan süreçler ve satış adetleri bize bir kez daha mobilitenin gerçekten bir ihtiyaç olduğunu gösterdi. Bozkurt şöyle devam etti:
”Tüm zorlu koşullara rağmen hem bireylerin hem firmaların otomobile olan ihtiyacının ne kadar yüksek olduğunu gördük.2025 yılı, 2024’te başlatılan enflasyonla mücadele programının yoğun bir şekilde devam edeceği bir dönem olacaktır. Elbette Ocak ayında asgari ücret artış oranı, birçok sektör gibi otomotiv sektörü için de belirleyici faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Artış miktarı, tüketicilerin harcama potansiyelleri üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacak. Ama her şeye karşın Türkiye’deki mevcut nüfus ve mobilite ihtiyacı düşünüldüğünde, bundan sonraki dönemde pazarın 1 milyonun altına düşmesinin zor olduğunu öngörüyoruz.”
Çifte rekor yılı
Sektör temsilcilerinden Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, otomotiv pazarının iyi bir yılı daha geride bıraktığını söyledi. Aralık ayı satış beklentilerinin 160 bin – 170 bin adet bandında olduğunu ifade eden Hüsamettin Yalçın, “Bu, sıfır kilometre araç pazarında 2023 yılı rekorunun kırılacağını gösteriyor. İkinci el tarafındaysa 2024 yılında toplam satışın 7 milyon adedi aşarak yeni bir rekor kırmasını bekliyoruz. Yılın son haftasında yapılan düzenlemeyle engelli muafiyetinde araç yenileme süresi 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı. Ayrıca ÖTV muafiyetinden yararlanacak araçlar için en az yüzde 40 yerli üretim şartı getirildi. Araç yenileme süresinin 10 yıla çıkarılması, engelli bireylerin araç değiştirme sıklığını azaltacaktır. Bu durum, 2025 yılında engelli ÖTV muafiyetli araç satışlarında düşüşe neden olabilir. Yüzde 40 yerlilik şartı ise, engelli bireylerin yerli üretim araçlara yönelmesini teşvik edecektir. Bu da yerli otomobil üreticileri için bir avantaj oluşturabilir” dedi.
1 milyon üzeri pazar
Türkiye’de otomotiv sektörünün, güçlü tüketici talebi, ötelenmiş tüketici talebi, yenilenen kampanyalar ve pazarın dinamik yapısıyla 2025 yılında da canlılığını sürdüreceğini vurgulayan Hüsamettin Yalçın, “Sıfır kilometre araç satışlarının 2025 yılında da 1 milyon adedin altına düşmesini beklemiyoruz. 2025’te ikinci el satışlarının ise, talebin güçlü kalması ve sıfır araç fiyatlarının yüksek seyri nedeniyle 8-9 milyon adet aralığında gerçekleşmesini öngörüyoruz. Engelli muafiyetine ilişkin düzenlemeler, sıfır kilometre araçlarda belirli segmentlerde hareketlilik yaratabilirken, ikinci el pazarında daha sınırlı bir etki yaratacaktır. Ancak genel olarak her iki pazarın da büyüme ivmesini koruyacağını öngörüyoruz” diye konuştu.
Yerli üreticiler için bir avantaj oluşacak
Yılın son haftasında devreye alınan yeni düzenlemeleri de değerlendiren Hüsamettin Yalçın, şöyle devam etti: “Yapılan düzenlemeyle engelli muafiyetinde araç yenileme süresi 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı. Ayrıca ÖTV muafiyetinden yararlanacak araçlar için en az yüzde 40 yerli üretim şartı getirildi. Araç yenileme süresinin 10 yıla çıkarılması, engelli bireylerin araç değiştirme sıklığını azaltacaktır. Bu durum, 2025 yılında engelli ÖTV muafiyetli araç satışlarında düşüşe neden olabilir. Yüzde 40 yerlilik şartı ise, engelli bireylerin yerli üretim araçlara yönelmesini teşvik edecektir. Bu da yerli otomobil üreticileri için bir avantaj oluşturabilir. Bunların yanında ÖTV muafiyet limiti artışı, engelli bireylerin daha yüksek fiyatlı ve donanımlı araçları tercih etmesine olanak tanıyacaktır ki bu durum da, satışların niteliğinde bir değişime yol açabilir. Sonuç olarak, 2025 yılında engelli ÖTV muafiyetli araç satış adetlerinde bir düşüş beklenirken, yerli üretim araçlara talebin artması ve daha yüksek fiyat segmentindeki araçların tercih edilmesi gibi eğilimler öngörülmektedir. Çinli üreticilere benzinli ve hibrit araçlar için getirilen ek vergi ise, fiyat artışlarına yol açacağı için kısa vadede Çinli markalar için dezavantajlı bir durum ortaya çıkabilir. Vergi yükü, fiyat hassasiyeti yüksek olan tüketicilerin Çinli markaları tercih etme olasılığını düşürebilir. Bu ancak Çinli markaların agresif fiyatlama stratejileriyle aşılmaya çalışılabilir. Ayrıca Avrupalı markaların hibrit ve benzinli araçları, Çinli rakiplerin fiyat avantajını kaybetmesiyle daha cazip hale gelebilir. Diğer markalar ise hibrit ve benzinli araçlarını daha cazip hale getirmek için fiyatlama ve kampanya stratejileri geliştirebilir.”
Elektriklide önemli yıl
Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kağan Dağtekin 2025 yılında toplam otomotiv pazarının 800 bin ile 1 milyon adet arasında gerçekleşmesi öngördü. 2025 yılının elektrikli araç (BEV) pazarında önemli bir dönüm noktası olacağını belirten Dağtekin, şunları kaydetti:
“Yeni ürünlerin pazara girişi, yerli TOGG’un sedan versiyonunun etkisi ve teşviklerle desteklenen yeni yatırımlar BEV talebini artıracak. Tesla’nın düşük maliyetli bir modelini Türkiye pazarına sunma ihtimali, elektrikli araçların satış oranlarını daha da yukarı taşıyabilir. BEV’lerin 2024’te %10’a yaklaşan pazar payının 2025’te %15 bandını aşması bekleniyor. Uygun fiyatlı modellerin ve teşviklerin etkisiyle bu oran daha da yükselebilir. Grubumuz için 2025 yılında elektrikli araç tarafında Suzuki markamızın e-VITARA’sını bekliyor olacağız. Bugüne dek 7000’e yaklaşan sayıda elektrikli araç sattık. Yeni yılda önceliğimiz, elektrikli araç müşterilerimizin servis ve hizmetlerini geliştirmek olacak.”
Sıfır ve ikinci el
Türkiye’de otomotiv sektörünün, güçlü tüketici talebi, ötelenmiş tüketici talebi, yenilenen kampanyalar ve pazarın dinamik yapısıyla 2025 yılında da canlılığını sürdüreceğini vurgulayan Yalçın, “Sıfır kilometre araç satışlarının 2025 yılında da 1 milyon adedin altına düşmesini beklemiyoruz. Elektrikli ve hibrit araç segmentinin artan cazibesi, sıfır kilometre araç pazarında büyümeyi destekleyecek önemli faktörlerden biri olacak. Yıl boyunca markalar tarafından sunulan finansman destekleri, kampanyalar ve yerel üretim teşvikleri, pazarın canlı kalmasını sağlayacaktır” diye konuştu. İkinci el araç pazarındaki büyüme trendinin 2025 yılında da devam edeceğini ifade eden Hüsamettin Yalçın, “2025’te ikinci el satışlarının, talebin güçlü kalması ve sıfır araç fiyatlarının yüksek seyri nedeniyle 8-9 milyon adet aralığında gerçekleşmesini öngörüyoruz. Fiyat avantajı, daha hızlı erişim ve geniş araç seçeneği gibi faktörler, ikinci el araçlara olan ilgiyi sürdürecektir. İkinci el araç fiyatlarının artık normale dönmesiyle; sıfır kilometre ve ikinci el araç fiyatları arasındaki farkın artması, ikinci el araçlara olan talebi artırabilir. Engelli muafiyetine ilişkin düzenlemeler, sıfır kilometre araçlarda belirli segmentlerde hareketlilik yaratabilirken, ikinci el pazarında daha sınırlı bir etki yaratacaktır. Ancak genel olarak her iki pazarın da büyüme ivmesini koruyacağını öngörüyoruz” dedi.
DFSK Türkiye Genel Müdürü Çınar Noyan da şunları kaydetti:
“2024 yılı sektörümüz açısından geçtiğimiz yılın rekor satışlarının ardından bir dengelenme süreci olarak kayıtlara geçti. Yılın ilk aylarında, markaların düzenlediği kampanyalar ve ÖTV muafiyetli satışlar, pazarın yukarı yönlü bir ivme kazanmasına önemli katkı sağladı. Bunun yanı sıra, 2023 yılından sarkan talepler ve GSR 2 regülasyonları çerçevesinde yapılan kampanyalar da bu ivmeyi destekleyen unsur oldu. Ancak finansmana erişimde yaşanan zorluklar ve Çin markalarına getirilen ek gümrük vergisi kararları özellikle bizim gibi Çin merkezli markalar açısından araç satış adetlerini doğrudan etkiledi. Sonuç olarak 2024’te toplam satışların 2023 yılına benzer şekilde 1,2 milyon bandında gerçekleşmesini bekliyoruz.”
Noyan,”2025 yılını ilk yarı ve ikinci yarı olarak değerlendirmek daha doğru olur. Yılın ilk yarısında ekonomik gidişatın reel sektörleri olumsuz yönde etkilemesini, ikinci yarıda ise faizlerin düşmesi ile pazarda pozitif yönde bir hareketlenme gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu çerçevede toplam pazarın 2024 yılına kıyasla yüzde 10 bandında yukarı veya aşağı yönlü değişkenlik gösterebileceğini öngörüyoruz.”diye konuştu.