OSD Başkanı Cengiz Eroldu 2024’ün zorlu bir yıl olacağını söyledi. Öngörülere göre iç pazarın yüzde 25 küçülmesi bekleniyor.
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu 2024 yılının enflasyon, düşük büyüme beklentileri, sıkılaştırılmış para politikaları ve jeopolitik gerilimler nedeniyle küresel ekonomi için zorlu bir yıl olacağını söyledi.OECD’nin Ekonomik Görünüm Raporu’na göre, bu yılki yüzde 2,9’luk büyümenin ardından, küresel ekonomik büyümenin 2024’te yüzde 2,7’ye düşmesi bekleniyor. Otomotiv sektörü açısından değerlendirildiğinde, 2024 yılının oldukça belirsiz ve zorlu bir dönemi işaret ettiğini söylemek mümkün. Gelecek yıl için, ötelenen tüketici talebinin pazara olumlu etkisi beklense de artan araç fiyatları, tüketici güvenindeki değişiklikler, elektrifikasyona geçiş zorlukları ve küresel ekonomik hareketlilik gibi değişkenler, pazar beklentilerini temkinli ve belirsiz bir hale getiriyor.
Pazar yüzde 4 büyüyecek
Küresel tahminlere göre 2024 yılında küresel otomotiv pazarının yüzde 4 oranında artması bekleniyor. OSD Başkanı Eroldu şöyle devam etti:
“En önemli ihraç pazarımız olan AB için de benzer senaryoların çalıştığını söylemek mümkün. Bölgede pandemi sonrası araç satışlarının artış göstermesine rağmen, bu sene araç satışlarının 2019 yılının yaklaşık yüzde 20 gerisinde kalması bekleniyor. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’nin (ACEA) tahminlerine göre 2024 yılında pazarın yalnızca yüzde 2,5 artacağı, 2 bunun yanı sıra pazarda elektrikli araçların payının keskin bir şekilde artacağı öngörülüyor. 2024 yılında küresel otomotiv pazarının pandemi öncesi dönemi yakalayacağına dair tahminlere rağmen, AB pazarının bu hedefe ulaşmasının kısa-orta vadede olası olmadığı gözlemlenmektedir. İç pazarda bilindiği gibi olumlu geçen bir yılı geride bırakmaya hazırlanıyoruz ancak 2024 yılında ülkemiz ekonomisini soğutmaya yönelik politikaların gündemde olacağı dikkate alındığında pazarın yüzde 25’e varacak şekilde daralması söz konusu olabilecekt.”
Emisyon azaltım hedefleri
Dünya genelinde hız kazanan iklim politikaları ve her geçen gün daha da belirginleşen emisyon azaltım hedefleri ile otomotiv endüstrisi önemli bir dönüşüm sürecinin içinde. AB’nin 2035 yılından itibaren yeni hafif araçlarda yüzde 100 emisyon azaltım kararı ile dönüşüm sürecinde önemli bir adım atılmış oldu. Otomotiv sanayi sadece elektrikli otomobiller için değil, tüm araç gruplarında hibrit, şarj edilebilir hibrit, hidrojen gibi farklı ürün yapıları üzerinde projeler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. OSD Başkanı Eroldu, “Türkiye, küresel otomotiv sektöründe önemli bir üretici konumunda ve bu başarısını otomotiv ekosistemindeki tüm gelişmeleri yakından takip ederek değişime uyumlanmasına borçlu. Ülkemiz toplam otomotiv üretiminin kabaca yüzde 72’sini ihraç ediyor ve ihracatının kabaca yüzde 70’ini Avrupa pazarına gerçekleştiriyor. Dolayısıyla, rekabetçiliğimizin korunması ve ekonomiye sağladığımız katkının sürdürülebilmesi için AB’deki gelişmelere cevap verecek şekilde üretim yapmamız bir zorunluluk. Sanayimiz bu gelişmeleri yakından takip ediyor ve eş zamanlı olarak yönetmek üzere çalışmalarını sürdürüyor” dedi. OSD üyelerinin ticari araç grubunda elektrikli araçlarını, otomobil grubunda ise hibrit ve şarj edilebilir hibrit modellerini üretmeye ve ihraç etmeye başladığıın vurgulayan Eroldu şunları kaydetti:
“ Biz sanayi olarak elektrifikasyona geçiş için yatırım ve inovasyon odağında çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. İçinden geçilen dönüşüm sürecinin büyüklüğü ve etki alanının genişliği dikkate alındığında bu süreç sadece ana sanayiinin çabası ile yönetilebilecek bir konu değil. Birçok paydaşın eş zamanlı, senkronize şekilde bütünsel eylem planlarını hayata geçirmesi gerekiyor. Düşük / sıfır emisyonlu araç teknolojileri gibi dönüştürücü teknolojilerin etkisi ile araç yapılarının ciddi bir değişim içerisinde olduğu dikkate alındığında mevcut yerli katkı oranlarının gelecekte düşmesi riski ile karşı karşıyayız. Bu dönüşüm ile hayatımıza giren / girecek olan kritik teknolojilerin yerlileştirilmesi bizim için çok önemli. Kritik teknolojinin yerlileştirilmesi için tedarik sanayimiz ile birlikte çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.”
Elektrikli dönüşüm
Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2023 Küresel Elektrikli Araç Görünümü raporuna göre, sadece 2023’ün ilk üç ayında 2,3 milyondan fazla elektrikli araç satıldı. Bu, önceki yıllara kıyasla çarpıcı bir artışı temsil ederken, 2024 yılında bu artışın daha da hız kazanacağının sinyallerini veriyor. OSD Başkanı Eroldu,” Pil teknolojisinde yaşanacak gelişmelerle birlikte, elektrikli araçların daha uzun sürüş mesafelerine ve daha hızlı şarj sürelerine sahip olacağı net olarak görülüyor. Bu durum, ticari taşımacılık da dahil olmak üzere farklı segmentlerde, verimli ve çevre dostu seçeneklere olan talebin hızla artmasını hızlandıracak. Devlet teşvikleri ve artan çevre bilinci, elektrikli araç pazarının öngörülenin ötesinde bir hızda büyümesini beklememize neden oluyor diye konuştu.