Renault, 2027 yılına kadar markayı en fazla değer yaratan segmentlerde konumlandırmak için C ve D segmentlerinden beş araçla birlikte, uluslararası pazarda sekiz yeni modeli piyasaya sürmek için 3 milyar Euro yatırım yapacak.
Renault, uluslararası pazarlarda da 2027 yılına kadar elektrikli veya hibrit versiyondaki her üç araçtan birini satmayı hedefliyor.Bu ürün atağı, müşteriler için değer yaratan ve markanın daha rekabetçi olmasını sağlayacak iki platformla gerçekleştirilecek. Latin Amerika, Kuzey Afrika, Türkiye ve Hindistan olmak üzere dört farklı konumda, ultra esnek ve çoklu enerjiye sahip yeni bir Renault Group modüler platformu devreye giriyor. Geely ortaklığında ise Güney Kore merkezli, D ve E segmentlerine özel bir Kompakt Modüler Mimari (CMA) platformu da ikinci saçanak olacak. 8 modelden ilki ise Fas ve Brezilya’da üretilecek B SUV Kandian oldu.Bu modelin Türkiye’ye ithal edilip edilmeyeceği önümüzdeki aylarda belli olacak.
Başlıca bölgelerde karlı ürün atağı
Renault Group uluslararası tarihinde, 2027 yılına kadar piyasalara süreceği 8 yeni modelle yeni bir sayfadan fazlasını açıyor. 3 milyar Euro’luk bir yatırımla desteklenen bu atak, markanın kilit bölgelerdeki performansını artıracak. Bu bağlamda Renault, 2027’de, 2019’a kıyasla Avrupa pazarı dışında uluslararası pazarlarda yapacağı satışlarda, araç başına iki kat net gelir hedefliyor. Marka, Avrupa pazarında yaptığı gibi beş yeni C ve D segmenti ürün atağı sayesinde uluslararası segment karmasını da dengeleyecek. Aynı zamanda gelecek yıl Latin Amerika ve Fas pazarına girecek olan Kardian ile B segmentindeki konumunu da güçlendirecek. Yeni çıkacak araçlar için karbon emisyonlarının azaltılması da “Renault markası uluslararası 2027 stratejisi”nin ana hedefleri arasında yer alıyor. Halihazırda Brezilya ve Türkiye’de mevcut olan Megane E-Tech %100 Elektrikli modeli gibi, E-Tech elektrikli modellerini başka birçok ülkede piyasa sürmesiyle bu hedefini gerçekleştirecek. Marka, böylece 2027 yılına kadar Avrupa pazarı dışında uluslararası pazarlarda da elektrikli veya hibrit versiyonu olan her üç araçtan birini satmayı hedefliyor.
Birçok model üretilebilir
Markanın stratejisini Rio kentinde aıklayan Renault Markası CEO’su Fabrice Cambolive, “Ürün yenileme stratejimiz Avrupa’da meyvelerini verirken, markayı daha global ve daha karlı hale getireceğiz. Renault, bölgeler arasında paylaşılan daha az sayıda üretim platformuna dayanan ve böylece sinerjimizi artıran sekiz yeni araç lansmanıyla şu andan itibaren 2027’ye kadar tüm uluslararası pazarlarda da atağa kalktı” dedi. Rekabetçiliğini ve küresel bölgelerdeki sinerjisini en üst düzeye çıkarmayı hedefleyen Renault, uluslararası kapsama sahip yeni bir Renault Group modüler platformuyla ürün kataloğunu uyarlayacak. Bu platform; Latin Amerika, Türkiye, Fas ve Hindistan olmak üzere dört endüstriyel bölgede kurulacak. Söz konusu platform, 4 ila 5 metre arasında araç uzunluğu, 2,6 ila 3 metre arasında 4 seçenekli dingil mesafeleri ve 3 metre uzunluğa sahip arka ünitelerle geniş bir çeşitliliğe olanak tanıyor. Önden çekişli ve dört çekişli modeller için ICE, esnek yakıt (E85), LPG, gelişmiş hafif hibrit (48V) ve tam hibrit seçeneklerini de bünyesinde bulunduran platform, tüketim ve karbon emisyonları açısından daha fazla verimliliği hedefliyor.
Niagara Konsepti
Renault Group Rio’da tanıttığı Niagara Konsept ile yeni bir soluk ve modernlik getirerek uluslararası tarihinde yeni bir kapı açıyor. Güçlü kişiliği ve modern çizgilere sahip olan bu konsept, yeni Renault Group modüler platformu üzerine inşa edilecek olan gelecekteki Renault serisinin tarzına bir bakış sunuyor. Niagara Konsept, sağlam ve güçlü olmasının yanı sıra, bünyesinde sofistikeliği ve yeni teknolojileri de barındırıyor. Keskin detaylarıyla, Renault değerlerinin yeni tasarım dilini yansıtıyor. Tasarımda Renault adını oluşturan harfler, büyük ölçüde popüler kültürden ilham alan “Pixel art” görünümüne sahip. Kaş şeklindeki far dizisi ise canlılığı ve etkileyiciliğiyle dikkat çekiyor. Yerden ekstra yüksekliği, uzun hareket mesafeli süspansiyon ve geniş karın açılarıyla Niagara Konsept, en zorlu koşullarda kullanılmak için tasarlandı.