“Otomotivde Elektrifikasyonun Aftermarket Üzerindeki Etkisi” incelendi.
Konferansın açılışını gerçekleştiren TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Yeni dünya düzeninde dönüşüm şart. TAYSAD olarak açıkça itiraf etmek istiyorum ki yenileme pazarına gerektiği kadar önem vermiş değiliz. Bu nedenden dolayı belki ülkemizdeki yenileme pazarında ithalat gittikçe payını artırmaktır. Ben sürdürülebilir kalkınmanın kesinlikle tüketimi azaltıp, ithalat yerine iç üretimi sağlayacağının altını çizmek istiyorum” dedi.
Yüzde 40 büyüyecek
Konferansın önemli isimlerinden MEMA Aftermarket Suppliers Başkanı ve CEO’su Paul McCarthy ise, “Los Angeles’a geliyorsanız neredeyse her araç Tesla gibi duruyor. Fakat gerçeği konuşmak gerekiyorsa Los Angeles’ta araçların sadece yüzde 3’ü elektrikli. San Francisco, Silikon Vadisi’ne bakalım. Sadece yüzde 5’lik bir elektrikli araç oranımız var” dedi. Buna rağmen aftermarket pazarında 2030 yılına kadar büyümenin yüzde 40’ının elektrikli araçların komponentlerinden geleceğine işaret eden Paul McCarthy, “2035’e kadar bu oran daha da çok artacak. Dolayısıyla pazarın ritmini artırmak istiyorsak üyelerimize şunu söylüyoruz: Bu imkânı göz ardı edemeyiz. İnovasyona ihtiyacımız var. Bu yeni teknolojik imkanlardan faydalanmamız gerekiyor. Birkaç yıl önce aftermarkette panik vardı. Şu anda insanların iş planları oluşturduklarını, imkanlar konusunda heyecanlı olduklarını, girişimciliğin arttığını görüyoruz ve girişimciler bu imkanlara cevap veriyorlar” diye konuştu.
Dönüşümde çeviklik önemli
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Saydam, elektrikleşmenin sürdürülebilirliğin bir alt başlığı olduğu, sektör olarak sürdürülebilirliğin, atılacak hem adım ve alınacak her kararda sorgulanması gerektiğini kaydetti. Yeni dünya düzeninde dönüşümün şart olduğunu ifade eden Albert Saydam, “Dönüşümü ne yazık ki isteyerek değil, mecburiyetlerden yapıyoruz. Mecburiyetten yapıldığında dönüşümü daha hızlı yapabiliyoruz. Bu dönüşümü yaparken 2 konunun da altını çizmek istiyorum. Çeviklik ve çeşitlilik. Çeşitlilik derken ürün bazında, coğrafya bazında, sektör bazında ve müşteri bazında bir çeşitliliği kastediyoruz. TAYSAD olarak açıkça itiraf etmek istiyorum ki yenileme pazarına gerektiği kadar önem vermiş değiliz. Bu nedenden dolayı belki ülkemizdeki yenileme pazarında ithalat gittikçe payını artırmaktır. Ben sürdürülebilir kalkınmanın kesinlikle tüketimi azaltıp, ithalat yerine iç üretimi de sağlayacağının altını çizmek istiyorum” dedi.
İhracat artışta
OSS Başkanı Ziya Özalp ise, “Biz aftermarket üreticileri ve dağıtıcıları olarak bütün zorlu koşullara rağmen pozitif kalmayı başarabildik. Otomotivdeki yapısal değişim sonrasında küreseldeki tüm belirsizlikler ve pandeminin getirmiş olduğu hiç kimsenin öngöremediği gerçeklere rağmen, son 2 yıldaki yükseliş trendine bu yıl da devam ettiğimizi söyleyebilirim” diye konuştu. OİB Başkanı Baran Çelik de, açılışta şu bilgileri verdi:
“İlk 4 ayda yüzde 11 seviyelerinde artan ve toplamda 11.3 milyar dolara ulaşan bir ihracatımız var. Bu yılda 35 milyar dolara yakın bir ihracatla bu yılı da yine Cumhuriyetimizin en yüksek ihracat değerine ulaşmış bir şekilde tamamlayacağız.”